Kaguya Aiyokuu
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt tarihi : 05/07/10
Shinobi Sayfası Jutsu Listesi:
| Konu: Kaguya Aiyokuu Ptsi Tem. 05, 2010 10:24 pm | |
| İsim:Aiyokuu Soyad: Kaguya Köy:Otogakure Rütbesi:Missing-nin S-rank (değişebilir, uygun görülürse kurgu karakteri olarak ayarlanabilir.) Yaş:25 Element:Raiton Klan:Kaguya RP:(Klan için) - Spoiler:
"Yamaneko'nun Hikayesi."(Aiyokuu'nun çocukluğundan alıntı)
..."Neko Tatsuujin di onun lakabı. tüm kedilerin efendisiydi. Tüm Kuchiyose'lerde ikinci sıradaydı güç olarak. MaymunKral dan sonra Yamaneko gelmekteydi..." diye devam etti Shibakuu Kaguya oğluna bakarak.(Hikaye şimdi başlar.)
... Otogakure nin işgal nedeni bağlı olduğu ülkenin zengin pirinç kaynaklarını bu zor zamanda Konoha'ya peşkeş çekmemekten kaynaklanıyordu. Otogakure o zamanlar belli bir lidere sahip değildi fakat bilinen tek şey Kaguya klanı lideri Otogakurede söz sahibiydi:Shibakuu Kaguya. Korkusuzca Konoha nın tehditlerine karşı çıkmıştı. Çünkü Konoha çuvalı 10 Ryo olan pirinci zorla 2 ryodan almak istiyordu. Shibakuu Hokageye en azından 6 ryo dan vermeyi teklif etmişti fakat bu kabul görmemişti.Çünkü Konoha kesinlike savaş yanlısıydı. Konoha 15 gün sonra Otokagurenin kuzey tarlalarını istila etmiştir. "Konoha bizi savaşa sürüklemek istiyor. Halkımın fakir olduğunu göre göre istila etti. Yürüyün. Kaguya klanı köyü savunacak!!!" diye sesini yükseltti Shibakuu. Savaş çok çetin geçmekteydi Kaguya klanı büyük işler başarmıştı. Fakat savaş alanında Konoha adına savaşan yiğit birinin adı Shibakuu nun kulağına gelmişti.Junichi Motokane.Daha sonra Shibakuu Junichi ile karşılaşır. "Junichi... sonunda karşımdasın... parlayan ışığını söndürmekten gurur duyacağım." Ninja kültüründe saygıdan olduğu için kendi adını da bağışlar Shibakuu. Kapışma ilk olarak Taijutsu ile başlamıştı. Fakat Shibakuu kendi klanına ait Kekkei Gekkai (Shikotsumyaku) özelliğine bağlı güçlü kemik taijutsu larını çıkartamıyordu. çünkü Junichinin ışık hızına yakın hareket kabiliyeti vardı.Junichi gayet rahatlamıştı çünkü doğru düzgün Chakra bile harcamadan rakibinin Taijutsu tekniklerini engellemişti.İki tarafın da genjutsu kabiliyeti olmadığından tipik bir genjutsu savaşı olmamıştı. Ninjutsu tekniklerine geçmenin zamanı gelmişti. kapışmanın sonucunu bu bölüm belirleyecekti. Shibakuu en güvendiği ve diğer tüm ninjaların çekindiği tekniğini sunmuştur. "Kuchiyose No jutsu! sesimi duy Neko Tatsuujin!"demesiyle tüm savaş alanını etkileyen miyavlamayla karışık bir kükreme sesi yankılanır. "efendi Shibakuu benim karnım aç" der Yamaneko. Junichi irkilmiştir. Bu genç yaşında böylesine ultra bir yaratık karşısında olmak hiç de kolay olmasa gerek. Yamaneko Junichi den hızlıydı. Birden Junichinin arkasında belirdi ve tekniğini yaptı. "Ninpou:Toraneko Sakkashou!"(Vahşi Kedi Pençesi) Bu darbeyi yiyen Junichi 5 yard uzağa gider. Kurtulması imkansızdır çünkü o zamanların en güçlü taijutsu tekniklerinden birini yapmıştır Yamaneko. Shibakuu büyük bir gururla bağırır:"KONOHA!!! Bu mu senin yıldızın!!! Sönmüş yıldızınıza merhaba deyin HAHAHAHA." -----------------NİNJA KURALI:RAKİBİN NE DURUMDA OLURSA OLSUN KİBİR GÖSTERİSİNDE BULUNMA----------------
Junichinin yanına giderler.Fakat Junichi piyasada yoktur."Nasıl olur? gözlerimle gördüm o pençeyi yediğini."diye şaşırır Shibakuu.Birden büyük bir gürlemeyle karışık Yamaneko nun kükremesini işitir ilerde.Şaşkınlıktan herkes savaşı bırakmıştır.Yamaneko cansız yerde yatmaktadır.Çünkü Yamaneko pençe tekniğini yaptığı sırada Minato Kawarimi tekniğini kullanmış fakat anlaşılmasın diye klonunu bırakmıştır. Daha sonra Shibakuu Junichi nin cesedi sandığı siluete yaklaştığında Junichi için asıl sorun olan Yamaneko nun arkasında Junichi belirip özel yapım katanasıyla Yamaneko nun içinden geçmiştir. Tüm şaşkınlıklara rağmen Junichi yine yıldırım hızıyla özel yapım katanası ile Shibakuu nun yanından geçer.Shibakuu yu dizleri hizasından ikiye kesmiştir....... ..................................(yıllar geçer.) .... diye eski bir anısını hatırlar babasıyla ilgili, Aiyokuu. Her ne kadar babasının onu kurban etme girişiminden dolayı ondan nefret etse de içi sızlamıştır."Bunun taşıyıcısı artık sensin." diye devam eder babasının en yakın arkadaşı olan Shekiri.Aiyokuu önce kılıca baktı sonra Shekiri'ye. "Artık gidebilirsin Shekiri-dono." Shekiri Aiyokuu daki ruhsuz ifadeye şaşırmıştır. "Otogakure'ye dönmen gerekecek.Yeni bir lidere ihtiyaç var."der Shekiri. "Zamanı gelince o da olacak." diye devam etti Aiyokuu."Ama şimdi daha önemli işlerim var." Aklında olan şey bu kurban ayininin ait olduğu dindi.Araştırmaları tamamlaması için gerekli kişilere başvurmak üzere tekrar yola çıkar Aiyokuu.
Rütbe için örnek RP - Spoiler:
Tüm bu vesveselerden sonra derin bir sessizliğin ortasında kala kalmıştım. Karşımdaki Jounin, Usta bir genjutsu kullanıcısı olmasına rağmen, içimdeki yakın dövüş canavarı karşısında tam bir acemi gibi kalmıştı.Yapmış olduğu tüm tekniklerden kolayca kurtulmayı başarmıştım.Klanımın özelliklerinden haberdar olmadığı için çok şanssızdı.Kaguya klanını bilmemek gibi bir hata yapılır mıydı?Köklü bir Kiri klanını bilmeyen bir cahili jounin yapan zihniyeti sorgularım açıkçası.
Tüm bu dövüşten sonra kendi hedefime bir adım daha yaklaşmıştım.Mizukage’nin odasına vardığımda iki ANBU üyesi beni karşılamıştı.Onların maskesi varsa benim de savaş boyalarım var.Gizlilikse gizlilik.Eski bir Kiri ninjası olduğumu bilmelerine imkan yoktu.Henüz özel yeteneklerimi de görmediklerine göre şimdilik şaşırmamalarını doğal karşılamıştım.Durmamı işaret eden el hareketinden sonra beni süzmeye başlamışlardı.
“Gençler.Bana artistlik yapmayın.Az önce bir jouninciği sırf bana emri-vaki yaptığı için geberttim.Sadece lanet Mizukage ile konuşacağım.Eminim o da bunu istiyor.” Dalga geçer bir vaziyette elimdeki kunaileri onlara uzatmıştım.Yüzümdeki pis sırıtma onların içini ürpertmiş olmalıydı ki irkilmişlerdi.Kunailerim olmadan ne gibi silahlarım olduğundan haberleri olmadığı için normal karşılamıştım.Dans etme vakti gelmişti.Bu beyinsizlerin dünyadan haberi yoktu anlaşılan.Yanagi-No Mai! Kol yenlerimden çıkardığım iki sivri kemiği hızlıca hareket ettikten sonra gırtlaklarına saplamıştım. Daha elindeki katanalarla hamle yapamadan duvara tablo gibi asılan geri zekalılara son bir gülücükten sonra kemikleri vücudumun içine çekmiştim. Artık Mizukage ormanda kaybolmuş yapayalnız ve çırılçıplak kadının yerde debelenen hali gibiydi gözümde. Tabi ki onun S-rank bir Ninja olduğunu unutmamıştım. Kapıyı rahatça aşıp içeri girmiştim. “Sayın Mizukage. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Bilir misiniz bir zamanlar köyden sürülmesi için babasına baskı yaptığınız bir velet vardı. Acaba karşınızda duran o veled ben olabilir miyim?” Kahkaha atarken karşımdaki rezil insanın, yeteneğinden korktuğu veledi uzaklara sürmesinin intikamı alınırken ne kadar küçük düştüğünü görmüştüm. Gelecekte yerini alacağını düşündüğü için korkudan tir tir titreyen zavallı Mizukage, belki olmayacak bir şeyin gölgesi ile karşı karşıyaydı. Masasına abanıp gözlerine kilitlendim. O çakal gözlerden artık bir eser kalmamıştı. Fakat gücünün hala eskisi gibi olduğuna emindim. “Sen… Nasıl yaşamayı başardın yabanda? Kehanet doğruymuş meğer… Bu günün geleceği kaygısıyla seni yabana göndermiştim. Ne büyük hata yapmışım. Seni öldürmeliydim. Mizukagelikten vazgeçme pahasına da olsa. Şimdi… Ne istiyorsun Aiyokuu?”
“Senin sağlayamadığın adaleti yeniden sağlamaya geldim ! Bu adalet de senin ruhunun teslimiyetiyle sağlanacak!”
Bu şekilde gürledikten sonra Mizukageyi tutup tavana doğru fırlatmıştım. Mizukage, fırlatma gücüme bağlı olarak tavandan büyük bir çatırtı eşliğinde binanın terasına uçmuştu.Açılan tavan boşluğundan yukarı hemen peşine çıkmıştım.Mizukage cübbesini çıkardıktan sonra bana bakınmakla yetindi.Bunun nasıl sonlanacağı bilinmez ama Mizukage’nin endişesi yüzünden okunuyordu.Mizukage hiç bozuntuya vermeden 4 tane Mizu bunshin yaratmıştı.Usta bir Suiton kullanıcı olduğundan el mühürleri yapmadan rahatça yapabilmişti.Bunshinler bana doğru ilerlerken Tsubaki no-Mai ile kılıcı omzumdan çıkarmıştım.Hızlıca onlara doğru koşarken anlık dalgınlıkla gözümden kaçırdığım Mizukage,tam karşısında durduğum bunshinin içinden geçerek chidoriyi bana doğru nişanlamıştı.Ani refleksle eğilmeye çalışsam da omzumun uyuştuğunu hissetmiştim.Diğer elimdeki kılıçla bacağına doğru hamle yapmaya çalıştığımda tekme ile beni uzaklaştırmıştı.S-rank Ninjalık böyle bir şey olsa gerek.Ama bu, benim onu yenmemi engelleyemeyecekti.Bunshinler bana salladıkları kunailerle biz de varız diyorlardı adeta. “Vay vay vay. Yaşlanmak sana iyi gelmiş Mizukage. Çakallığına çakallık katmışsın. Sana bir sürprizim var. Öğrenmemem gereken bir şeyi öğrendim sanırım. Öldürdüğün bir evladın varmış senin. Evlat katili olduğunu niye bizden sakladın zavallı Mizukage?” İğrenç herife gülümsedikten sonra parmağımla onu işaretledim. Utakata… Vücudunun yarısından çıkan oğlunun kafası ona hakaretler ederken Mizukage’nin üzüntüsünü bir çocuk gibi belirtmesi beni güldürmüştü. Genjutsu tekniğinden kurtulmasını beklemeden , kendisini işaret ettiğim elimi tokalaşır vaziyette tutup tekniğimi haykırmıştım:Teshi Sendan!Parmaklarımdan çıkan kurşun şeklindeki kemikler, Mizukage’ye ulaştığında tüm genjutsu bozulmuştu.Acıyla haykıran yaşlı adam, şimdi kızmıştı sanırım.Ayağa kalkarken vücuduna girmiş olan kemikleri yok saymaya çalışmıştı. “Kiminle uğraştığını zannediyorsun sen? Senin gibi üç kuruşluk zibidiye boyun eğer miyim ? ORE WA MIZUKAGE! Şimdi sana gerçek gücümü göstereceğim.” Mizukage, nefret dolu bu sözlerden sonra iki elini birleştirip jutsuyu yapmıştı: Suiton:Bakusui Shouha.Biraz sonra olacakları bildiğim için zıplamıştım.Kısa bir süre sonra etraf sularla kaplanmıştı.Chakramı ayaklarıma yöneltip suyun üstünde durmayı başarmıştım.Fakat tüm bunları yaparken Mizukage’nin ne yaptığını görememiştim.Kafamı onun olduğu yöne çevirdiğim anda burnumun dibinde beliren Mizukage, irkilmeme neden olmuştu.Yapacağı hamleyi anlamıştım fakat kaçınmak için çok geçti artık.Beni sıkıca kavradıktan sonra o beklediğim hamleyi yapmıştı: Raiga Bomu. Unuttuğu bir şey vardı Mizukage’nin.Beni yere vurmadan önce Karamatsu no-Mai ile ona iyi bir zarar vermiştim.Beni yere vurduğunda çektiğim acı oldukça fazlaydı.Fakat Mizukage’nin de acı çektiğini anlamıştım.Mizukage, yüzünü ekşitmiş bir vaziyette bana bakıyordu. “Seni pislik… Bundan da sıyrılmayı başardın.Artık son kozumu oynamak zorundayım.Yasak olan şeyi yapmama neden olacak bir ninjanın varlığı, beni sevindirdi. Oyun bitti Aiyokuu.” Mizukage’nin gizli sırrı ne olabilir ki? Lanet olsun. Her şeyiyle onu ezberlemiştim ama yeterli değilmiş.Bu sırrı ilk gören kişi olmak ayrı bir gurur olsa da , amacıma ulaşmamı engeller diye şüphelenmiştim.Mizukage bir parşömen çıkarıp el mühürlerini yaptıktan sonra “Ningyo” diye haykırmıştı.Duman bulutunun içinden çıkan kılıcı eline aldığında bu sırrın bununla sınırlı kalmasını dilemiştim.Kılıcı bana doğru tutup bir kez daha zalim bir ses tonuyla haykırmıştı:Saiinzai!Bu haykırıştan sonra içimde uyanan garip bir arzu, başımı döndürmüştü.Karşı konulamaz bir cinsel dürtü karşısında ne yapacağımı şaşırmıştım.Üstünde durduğum suya baktığımda, karşımda gördüğüm manzara, kendimi cennete hissetmemi sağlamıştı. 3 tane deniz kızı tüm güzellikleriyle ruhuma akıyordu adeta.Lanet bir genjutsu olduğunu anlamama rağmen, kendimi bu büyüden çıkaramıyordum.Deniz kızları yaklaştıkça heyecanım git gide artmıştı.Birden garip bir sesle irkilmiştim.
“Ne çabuk unuttun? En son yapacağın şeyin bu tür bir sorumsuzluk olduğu halde, seni ele geçirmesine izin veriyorsun.TOPARLAN!” İşte bu sesi duyduğumda, asıl sürprizi yapanın ben olmam gerektiğini anlamıştım.Fakat bu ses de neyin nesiydi? Bana konuşup, kendimi toparlamama yardımcı olan bu ses sayesinde büyüden az da olsa sıyrılmıştım.Şimdi yapılacak iş, genjutsudan kurtulmaktı.Asıl sürprizi daha sonraya bırakmıştım.En basit yöntem olan kendimi yaralamayı tercih ettikten sonra kolumdan çıkardığım kemikle “A” harfi oluşturacak şekilde göğsümü çizmiştim.Genjutsudan etkilendiğimi belli etmek amacıyla yere çökmüştüm.Mizukage, bunu yemişe benziyordu.Bana doğru yaklaşmasını bekledim, bekledim ve en uygun zamanda tekniğimi uygulamak için ellerimi havaya kaldırıp yukarıya doğru yüzümü kaldırdım.Elimdeki kanlar yere damlarken şu şekilde haykırdım: SAWARABİ NO-MAI!!!Etrafımda çatır çatır sesler eşliğinde oluşmaya başlayan kemikten kazık alanı, Mizukage’yi hareketsiz bırakmıştı.Bu fırsattan istifade edip kemiklerin arasında kaybolmuştum.Kemiklerin arasından Mizukage’ye son kez seslenmiştim. “Artık senin yaşamın sona erdi aptal! Kendinden küçük gördüğün kişi senin mezarın olacak.ÖL!!!”
Mizukage’nin arkasında yer alıp kolumdaki kemikten kılıcı ensesine soktuğumda, gırtlak parçalanma sesinden aldığım haz ile büyük bir kahkaha atmıştım.Beni öz topraklarımdan ayıran bu sefil adamdan aldığım intikam ile kendimi rahatlamış hissetmiştim.Tüm ruhumu çalıp yarattığı canavarın bedelini bu şekilde alması, adalet olgumu geliştiren bir olay olarak hafızama kazınmıştı.Sahip olduğu gizli parşömeni ve kılıcı aldıktan sonra fazla dikkat çekmeden olay yerinden uzaklaşmayı denesem de önümü kesen ANBUlar buna izin vermeyecek gibi görünüyorlardı.
Dış Görünüş: Yıllardır gülmemişliğin verdiği ağırlıktan dolayı asık suratlı, baktığı kişiyi etkisi altına alabilen birisidir. Geniş boğazlı Yukatası ayak bileklerine kadar bededinin örter. Takunyaları ile biraz garipsense de kendine has olduğu için kabul görmektedir.ten rengi taktığı maskesinden dolayı belli değildir. Fakat yüzü yanık olduğu söylentileri vardır. Antrenman yaparken Yukata'sını cıkartır ve içinde kolsuz deri gömlek giydiği anlaşılır.Bilekliğini nerden bulduğunu kendisi bile bilmemektedir. Kişilik: Çocukluğunu hayal meyal hatırlayan Aiyokuu, dedikodulara göre babası tarafından kurban edilmek istenmiş fakat bilinmeyen bir güçle oradan kaçmayı başarmıştır. Bunu bir şekilde öğrendiği için kendi içinde insanlara karşı büyük bir kin duymuş fakat içinde bulunduğu topluma ayak uydurmuştur.Bu aldatıcı bir şey tabii ki... Sevgi vb. duyguları babasının nedeni bilinmez bu davranışı yüzünden dünya üzerinde olmadığını varsaymıştır. Aslında sevgi dolu bir kalbe sahipken sırf bu yüzden taş bir kalbe dönüşmesi onun acıklı yönüdür.Sonsuz güç tek emelidir."Gerçek ve ebedi güç; sevginin olduğu yerlere uğramayacaktır." sözünü hayat felsefesi olarak görmektedir. Kolay iletişim sağlamaz çünkü itici bir görünüşü vardır ama bu onun hoşuna gitmektedir. Geçmiş: Geçmişi hakkında pek bir şey hatırlamamaktadır.(Gidişata göre birilerinin gelip karaktere geçmişini anlatan bir hikaye yayınlamayı düşünüyorum kabul görürse tabi.Yoksa şimdiden sallamasyon bir şey yazacağım.)Babası eski bir inanca bağlı olduğundan onu kurban etmek istemiştir.Savaş yıllarında babası(Shibakuu) iki dizini birden kaybetmiştir.Aiyokuu babasının mensup olduğu eski dinin öğretilerinden uzak bir yaşantı sürmektedir.Fakat babasının onu kurban etme girişiminde gizemli bir şekilde Otogakure'den uzaklara gitmiştir.Kendisi bile bunun nasıl olduğunu bilmemektedir.Hala babasının mensup olduğu eski dinin kökenlerini araştırmaktadır.Amacı bu dinin ne olduğunu öğrenip babasının kendisini neden kurban etmek istediğine ışık tutmaktır. Temel Stat Puanları Güç: 6 Dayanıklılık: 6 Hız: 8 Naruto Tipi Stat Puanları: Genjutsu: 7 Ninjutsu: - Taijutsu: 10 Chakra: 8 | |
|
Kaguya Aiyokuu
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt tarihi : 05/07/10
Shinobi Sayfası Jutsu Listesi:
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu Cuma Tem. 09, 2010 9:03 pm | |
| Rütbe için örnek rp yazıldıktan sonra Editlenmiştir. | |
|
Kami-sama
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 25/06/10
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu Çarş. Tem. 21, 2010 8:19 pm | |
| | |
|
Kami-sama
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 25/06/10
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu Çarş. Tem. 21, 2010 8:21 pm | |
| | |
|
Apple Admin
Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 25/06/10
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu Çarş. Tem. 21, 2010 8:31 pm | |
| Kafana tüküreyim senin Ai-san, daha hala senin kurgu karakteri olup olmamanı oturup kararlaştıramadık, canımız adminimiz Zasetsu gelsin, dönücez biz sana. | |
|
Kaguya Aiyokuu
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt tarihi : 05/07/10
Shinobi Sayfası Jutsu Listesi:
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu Cuma Tem. 23, 2010 6:57 pm | |
| tamam. niye vazgeçti kamicik. ben onu anlamadım. :D: | |
|
Kumo Ame Akatsuki
Mesaj Sayısı : 93 Kayıt tarihi : 25/06/10
| Konu: Geri: Kaguya Aiyokuu C.tesi Tem. 24, 2010 10:25 am | |
| Kami-sama vazgeçti çünkü ablası bir şey dedi. Tam olarak anlamadı ama Kami-sama. Zasetsuya diyim baksın buraya. | |
|